
Yukarıdaki görsel Dr. Mehmet Çevik tarafından İngiltere devlet arşivi “Public Record Office” de bulunmuş.
İstanbul’daki İngiltere Yüksek Komiseri tarafından Dışişleri Bakanı Lord Curzon’a 19 Ekim 1919’da gönderilen bu resimle ilgili İngiltere Yüksek Komiseri’nin sunuş ve resmi tasvir eden yazısı aynen şöyledir:
“Efendim,
Ülkedeki genel politik durumu gözden geçirdiğim 10 Ekim tarihli 1836/m/1031 numaralı telgrafımla ilgili olarak ilişikte komite ya da sözde komite lehine çalıştırılan ve geniş bir okuyucu kitlesine sahip günlük resmi bir gazetede basılacakken birkaç gün önce müttefik sansür işleri (komisyonu) tarafından engellenen çizimin fotoğrafik bir örneğini göndermekten onur duyarım.
Bu çizim, çarpıcı bir biçimde “Milli Hareketin” ruhunu ve ideallerini göstermektedir. Zatıalinizin de takdir edeceği gibi, haritada boylu boyunca uzanan geniş ve yenilmemiş Türk mukavemetinin ayakları Trakya’ya kuvvetle basmaktadır.
İstanbul ve Boğaziçi (askerin) diz bağının altındadır.
Çekilmiş süvari kılıcı Konya, Aydın ve İzmir’i, işgalcilerden temizlemeye hazırdır ve sol kolu, başparmakla işaret parmağı arasında Van olmak üzere muhtemel Ermenistan ve Kürdistan üzerine yayılırken, yiğit bedeninin gövdesi Orta Anadolu’da rahatça istirahat ediyor.
Gölgesi Diyarbakır üzerinde kapkara ve güneye doğu Suriye’ye yayılıyor. Yabancı olmayan Azerbaycan haritada işaretli ve Iran sınırından Karadeniz’e doğru genişliyor. Kılıcının kını Kilikya’ya uzanıyor, anlamlı ve tehditkâr bakışları Mezopotamya’nın uzaklarına dikilmiş durumda. Sadık dostunuz.”
İngiliz Yüksek Komiserliği
İstanbul 19 Ekim 1919
YAN GELİP YATAN ASKER
Geçmişten günümüze devletimiz ve milletimiz için hayatini veren tüm şehitlerimizin aziz hatırasına…
Yan gelip yatan asker,
Gömleği kefen asker,
Kanıyla coğrafyayı;
Bize vatan yapan asker.
Geçmişten geleceğe,
Yürekte sizimsin sen.
Hem Ebed’im, hem de ezelimsin sen.
Yüreğim attığınca ayımsın, yıldızımsın sen.
Varlığımda kanın var.
Can sana kurban asker.
Hakkini inkar edenin,
Elim yakasında asker.
Vatanim, hürriyetim, dinim, namusum…
Bugün neye sahipsem,
Kanına canına borçluyum.
Sen ne için şehitsen, namus borcumdur savunurum.
Ne Çanakkale, Sarıkamış, Sakarya, Dumlupınar’ı
Ne de Cudi, Eruh, Bingöl ve Gabar-ı, unuturum.
Unutursam yok olur namusum, vicdanım ve onurum…
Yüreğim yüreğinde, yerinde rahat asker…
Bıraktığın her miras, milletime emanet!
Her zaman yürektesin yasini tutar annem,
Sahibin Allah amma, biz de duyarız minnet.
Küfürbaz melunların sövdüğü annen, annem!
Mustafa Kemal diyor ki:
“Bir devre yetiştik ki onda her şey millet olmalı”
Ne yazık!!!
Biz de bir devre yetiştik ki,
Hainler, caniler, katiller “Sayın” imiş!!!
Millet uğruna can verenler “Kelle” imiş!!!
Peşmerce oyuncakları pervasız
Cennetle müjdelenen şehitler bir hiç imiş!!!
Böyle zamanlarda…
Haykırır millet birden.
Yeterrrr..!
“iş düştü basa” artik!
“Ya devlet basa, ya kuzgun leşe” artik!
Yan gelip yatan asker,
Gömleği kefen asker,
Kanıyla, coğrafyayı,
Bize vatan yapan asker.
Gafleti, dalaleti ve hatta hıyaneti,
Bir kalk da bitir asker.
Unutma..!
Gelirken de yanında Kemal’i getir asker!
Doç. Dr. Mehmet Çevik’in “Yan Gelip Yatan Asker” fotoğrafından alınmıştır.
YESEVİ DERGİSİ MAYIS-2007