(Bir kimse ilim sâhibi olur, âlim deriz; beldeler keşfeder kâşif deriz; fen hârikaları îcat eder, mûcit deriz; san’at hassâsiyetini dile getirir san’atkâr deriz, deriz, deriz…
Fakat kolay kolay insan diyemeyiz.
Zîra insanlık sıfatına liyâkat kazanmak için hayvanlık duygularını dizginlemiş olmak lâzımdır.
Gerçi hayvanla müşterek olan duygularımızı da bize hilkat vermiştir; fakat onlara hükmedecek endîşe, akıl ve irâdeyi de hayvana değil yalnız insana gene hilkat bahşetmiştir.
Şu halde,
hayvan, hayvanca fiillerinden mes’ûl olamaz; ancak biz bu temâyülleri zapt ve rapt altına almadığımız için kötü görülür, hattâ sırasında mahkûm oluruz.
Maymundaki istihzâ, tilkideki hud’a, kaplandaki hunharlık bizde oldukça, mûcit, kâşif, âlim, san’atkâr olsak da insan olamayız.) (41-42.ss)
(Sâmiha AYVERDİ’nin Fikir ve Gönül Dünyâsından Seçmeler)-İsmet BİNARK/Altay Kültür, San’at ve Eğitim Vakfı Yayınları:4 – ANKARA, Mart 2009