1638’de, Bağdat’ın kuşatılması sırasında Sadrâzam Tayyar Paşa şehid olunca, Dördüncü Sultan Murad, Kara Mustafa Paşa’yı Sadrâzam tâyin etti ve şöyle dedi:
“-Baka Mustafa Paşa! Senden de avni Hak’la Bağdad’ın fethinde hizmet ve cansiperlik beklerim.”
Bağdad alındı. Mustafa Paşa orada kaldı. İşte bu dönemde müthiş bir yiyecek sıkıntısı çıktı. Paşa Musul’dan, Diyarbakır’dan keleklerle erzak getirterek bu sıkıntıyı önledi.
Bir gün, İranlılar geldi. Geliş sebepleri de güyâ sulh yapmaktı. Kânunî zamânında Kars’ın İran’a verilmiş olduğundan bahisle, gene aynı şekilde barış yapılmasını teklif ettiler.
Kara Mustafa Paşa:
“-Yavuz Selim zamânında Bağdad da sizde idi. Kılıcımızla buraları aldık. Serhadlerde bulunan bizlerin birinci vazifemiz düşmana bir karış toprak vermemek… Sınırlarımızı daraltmamaktır. Eğer ersez, vaktınıza hazır olursuz!”
Diyerek, elçileri susturdu.