“Sarığıma, cübbeme, başıma; her üçüne birden kıymet biçtiler, her üçünü berâber değerlendirdiler: Bir dirhemden daha az değer verdiler. Sen, dünyâda benim adımı hiç mi duymadın? Ben bir hiçim, hiçim, hiç!”
Mevlânâ/Hayâtı Şahsiyeti Fikirleri/ s.100–101/Şefik CAN
… Dünya’da herkes, sevgilisine can verir. Fakat birinin sevgilisi, kan tulumundan ibarettir. Öbürününki Güneş’in nurudur.(Dîvan-ı Kebîr, c. I, No: 3)
Aşk, göklere uçmaktır. Her an yüzlerce perdeyi yırtmaktır! Aşk, önce kendini nefsinin isteklerinden kurtarmak, nefsanî yollarda yürümekten ayak çekmektir! Dünyayı yok saymak, görmemezlikten gelmektir. Geldiği ve tekrar gideceği alemi düşünmek, kendini anlamaya, bilmeye çalışmaktır! … (Dîvan-ı Kebîr, c. IV, 1919)
“Yâ Hazreti Mevlâna! Feyizli hayatın ve mübarek eserlerin hakkında yüz yıllardan beri çok kitaplar yazıldı, çok sözler söylendi. Yalnız Türkiye’de değil, bütün dünyada, seni tanıyanlar pek çok, hakkında düşünenlerin, konuşanların, yazanların haddi hesabı yok.
Çeşitli dillere çevrilmiş olan ve her biri ilahî sırlarla, rabbanî ilhamlarla dolu olan şiirlerini okuyan hayranların, seni anlatmağa çalıştılar. Bendeniz de aczime bakmayarak sana gönül verenler arasına katılmak istedim. Ben de bir şeyler yazmak, seni sevenlere seslenmek, bir şeyler söylemek arzu ettim.” Şefik Can
Bakıra Kulum Ben!
Ebedîlik yolunda öldürülenleri,
Fakat, canları diri olanları gör;
Genç Mansur gibi,
Râzılık darağacına asılmışlar.
Ey aşk,
Pâdişâhım sensin!
Benim için bir darağacı kur;
Asılmamış kandil,
Evi ışıtmaz. Erlere yapışan kişinin
Ayağının toprağıyım,
kimyâya sarılan bakıra kulum ben!
Hz.MEVLÂNÂ