Sözün kısası, günün insanı, hayat ve hürriyet kaynağı olan ölümden korktuğundan başkaları için yaşamaktan, başkalarını mesud etmekten, başkalarına güven ve sevinç duymaktan korkup kaçıyor. Onun için de, her türlü nimetin, her türlü varlık ve dirliğin yolunu kendi yoluna çevirecek kadar kendini çıldırasıya seviyor.
Fikri kendi, zikri kendi, aşkı ve şevki yine kendi olan bencil ve hodgâm insanı acaba ne yapmalı da egosunun kara ve karanlık çıkmazından kurtarıp, ona ferâgatlerin, muhabbetlerin, mürüvvetlerin ihsan ve keremlerin o leziz çeşnisini tattırmalı?
Boğaziçi’nde Târih, Sâmiha Ayverdi
Zaten adem oğlu kendi kendini tüketmeye ve iç hazinelerini har vurup harman savurma dalâletine düşeli beri değil midir ki dünyanın rengi değişmiş, huzuru dağılmış, içi kararıp gönül gözleri görmez olmuş. Boğaziçi’nde Târih, Sâmiha Ayverdi
Bilmek güç, bilmemek güç; görmek güç, görmemek güç; hele sevmemek, sevgiye âşina olmamak her dertten, her afetten çok ama çok daha güç… Boğaziçi’nde Târih, Sâmiha Ayverdi
Maldan geçmek, candan geçmek ne ise ne amma insanoğlunun kendi kendisine bile gizli olan benliğini, varlığını yokluğa çevirmek gerçekten kolay değil… Boğaziçi’nde Târih, Sâmiha Ayverdi