“Gaflet, tenden ileri gelir. Ten, ruh oldu mu şüphesiz bir hâlde bütün sırları görür.”
Gök boşluğundan yeryüzü kalktı mı ne benim için gece ne gölge kalır, ne senin için.
Nerede bir gölge, gece yahut gölgelik varsa yerdendir; göklerden aydan değil!
Duman, kıvılcımlar saçan ateşten meydana gelmez, daima odundan meydana gelir.
Vehim, hataya düşer, yanılabilir. Fakat akıl, mutlaka isabet eder, yanılmaz.

İhtiyaçlarınızı, sırrınızı saklamak suretiyle başarıya ulaştırınız. Zira her nimet sahibi, kıskanılmaya mahkumdur.
Her ağırlık, her yorgunluk, tenin muktezasıdır. Cansa hafifliği yüzünden uçup durur.
Kırmızı beniz kanın çokluğundandır, sarı yüz safranın oynamasındandır.
Ak beniz, balgamın kuvvetindendir, sevdadan da beniz kararır.
Hakikatte eserleri halk eden odur. Fakat kışırda kalan, yalnız zahiri gören, ancak sebepleri görebilir!
Derilerden ayrı olmayan, sebeplerden kurtulmamış olan akıl, ne illetlerden kurtulur, ne doktordan fayda görür!
-Hz Mevlânâ