Cumartesi, Nisan 19, 2025
Ana SayfaMakalelerYolKulluktan Vazgeçme!

Kulluktan Vazgeçme!

Muhammed İkbâl’e sordular:

-Nefes nedir, can nedir?

“-Nefes ne mi diyorsun? Harâretli bir nağme… Canı mı soruyorsun? Bize bir yüz açandır. Bu, Hakk’ın bir sırrıdır.

Eyyâmın damarında bu gördüğün nem, bizim, seher vakti dökülen gözyaşlarımızdır.”

-Kiminle ahbaplık etmeli?

“-Gül dilberlerinin gömleğinde diken iğnesi vardır. O bir iğnedir, sevgilinin en yakın dostlarıdır iğneler. İğneler, aşk yüzünden bir deri bir kemiktir. Yârin yanı başında bunlar ömür sürerler.Bu da baharın feyzi!..

Bakmayı, görmesini bilen insanla düş kalk!”

-Üstad! Aşka dâir birkaç söz istirhâm etsem “-Düşüncem, hakîkatleri aramaya çıktığı zaman, kiliseye gitti, Kâbe’nin kapısını çaldı. Girdibat gibi eteğimi dünyâdan çektim. Talep çölünde çok koştum. Yükümü hayâlin omzuna yükleyip, çöl çöl seğirttim.

Deniz dalgası gibi kıvrandım durdum. Bu esnâda, senin aşkın beni yakaladı ve müşkülümü hâlletti.

Varlık nedir, yokluk nedir; bana öğretti.

Akıl puthânesini Kâbe’ye çevirdi. Şimşek gibi harmanımdan geçti. Yanmak lezzetini bana tattırdı. Sarhoş olup yıkıldım. Bir fotoğraf gibi, kendimden ayrıldım.

Artk, ilme dahî ihtiyâcım yok. Ben, sâdece yanarım, ağlarım, kıvranırım, eririm.”

-Peki, amel âlemi nedir?

“-Bu, bir meyhânedir; herkes buraya dâvetlidir. Burada insan, kadehine göre şarap alır. Daha sese yabancı olan, henüz söylenmeyen o sır sözü, kadehin dudağından damlamıştır. Ve burada kelâm hâline gelmiştir.

Hâl’den neş’elenirler, sözden geçmişlerdir. Felsefenin ince, derin hikmetleri, burada kadeh dibinin tortusudur. Biz bu yolda, dünyâya zerre kadar kıymet vermeyiz. O’nun sihrinin güneşi, burada damımızın saçağıdır. Hakk’ı aramak uğrunda evden fırlayıp çıkan bizler, ilme can üfleyip, onu amel yapmışızdır.”

-Daha… Biraz daha lütfen!

“-Bir pervâsız cilvesiyle cihânı yakan akıl, cihânı aydınlatmak usûlünü aşktan öğrenir. Mevlânâ’nın hummâlı aşkından Fârâbî’nin hayretine kadar, her zevki senin canına tattıran, işte aşktır.

Her derin mânâ, kelime ile ifâde edilemez. Bunu anlamak için, biraz, gönlünle baş başa kalmalısın!

Biz, herkesin ayağının tozuyuz. Lâkin cevherimiz, Hakk’ı aramak zevkidir. Allah’ın bütün kudret ve ceberûtunu sana verseler, kulluktan vazgeçme!”

Rıza Tekin UĞURELhttps://www.dertlidolap.com
..1987 yılında kurulan Kütahya Aydınlar Ocağı Derne­ği başkanlığını uzun yıllar yürüten Uğurel, hâlen (KÜMAKSAD) Kütahya Mevlânâ Araştırma Kültür San'at Derneği'nin de başkanı olarak mûsikî, kültür ve san'at faaliyetlerini sürdürmektedir.
Benzer Yazılar

Sefer-30

Sefer-29

Kurtuluşa Doğru Koş

- Advertisment -

Popüler Yazılar

error: Muhtevâ korumalıdır!