Bu eser, uzun yıllar boyunca geçirdiği çilelerle, “güneşi seyrettiğin göklere bak, aksettiği kalıplara değil” diyecek bir iç olgunluğuna varan, böylece gerçek aşkı bularak Sâmiha Ayverdi’nin “Son Menzil”e ulaşan kişinin serencâmını anlattığı kitabıdır.
“Hiç şüphe etme ki her ziyânın altında ne kadar menfaatler vardır; her zahmetin sonunda ne kadar ferahlıklar gizlidir. Bu böyle olduğu gibi, ölüm ve yokluk dahi hata ve bekâya bitişiktir. Çünkü zıt zıddıyla meydana çıkar. Fakat sana bunları göstermeyen perde, dünya çamuruna bulanmış olan aklındır; eğer o karanlık aklı bırakıp aşk hudutsuzluğuna varsan, o sana gizlilik dünyasının rehberi olur ve meçhuller, bir bir karşına gelip örtülerini yırtar. O zaman söylenen ve söyletenin de aynı şey olduğu meydana çıkar. İşte gene o zaman, Allah’ı başka, kâinatı başka bilenlerden olmazsın.
Sâmiha Ayverdi, Son Menzil
“Seninle yükseldim, zira bana aşkı öğrettin, sana takıldım ve ilerleyemedim, zira aşkı bir vücuda muhayyet bildim. Halbuki insanın hilkati, kendi gibi bir insanın sevgisinde oyalanıp kalmak için düzülmemiş Haşim… Meğer aşk yolunda insan bir menzilmiş… Fakat durulması değil, atlanması lazım gelen bir menzil hakikate ulaştıran bir köprü. Geç, ondan da geç, yalnız aşkta dur, son menzil budur, onda karar et!”