Pazar, Nisan 13, 2025
Ana SayfaRıza Tekin UĞURELMakalelerŞehid-i Âlâ(!)-3 Enver Paşa

Şehid-i Âlâ(!)-3 Enver Paşa

Bundan önceki yazımızı şu satırlarla noktalamıştık:

(…Vaziyetin vahâmetini anlayan Enver Paşa için artık, tek yapılacak iş, bir yolunu bulup kaçmaktı.

Allahuekber dağlarının korkunç ormanlarında seksen bin şehid bırakarak, yollara düştü.

Dağılmış birliklere rast geldikde, bu perişan vatan evlâdlarını harb kaçağı diye kurşuna dizdire dizdire İstanbul’a varıp doğruca nezâret/bakanlık sandalyesine oturdu.

…Sarıkamış hezimeti, Rusların Şark vilâyetlerimize/Doğu illerimize akışlarının başlangıcı olmuş; kısa fâsılalarla Erzurum, Trabzon, Bayburt, Gümüşhane, Muş ve Bitlis, düşman tarafından işgal edilmiş ve halk, bir yandan Ruslar’ın, bir yandan da Ermenilerin kılıcından geçirilmişti.)

Evet, târihimizin ortaya koyduğu gerçek şudur:

ilk plânda seksen bin vatan evlâdının ölümüne sebep olan bir “başkumandan”(!)… Sonra cepheden bir yolunu bulup kaçan ve kaçarken rastladığı dağılmış birliklerden ibâret Mehmetçikleri savaş kaçağı suçlamasıyla kurşuna dizdiren bir “dehâ sâhibi”(!)…

Kısacası DOKSAN BİN askerle, onların yetim-dul ve öksüzlerinden meydana gelen mâsum ve mazlum yüzbinlerin kâtili olan bir “kahraman”(!) yâhut “Kürşad’lık”(!) nasıl söz konusu olabiliyor demeyin!

Üstüne üstlük, böyle bir adama,

onunla aynı seciyeye sâhipler tarafından yakıştırılan “En yüksek şehit”(!) ve “En ünlü gâzi”(!) sıfatlarının hangi nâmus, hangi ahlâk ve -eğer varsa- hangi haysiyete sığabildiğini de varın siz karar verin!

Sırf Sarıkamış’ta yok olan doksan bin “insanoğlu insanın” adı “şehit” oluyor da, onların sonunu hazırlayan biri -nasıl oluyorsa- “Şehîd-i âlâ ve gâzi-i namdâr”(!) diye anılıyor.

Sizce bütün bunlar, komik…

Hattâ bizim aklımızla alay etmek demek olmuyor mu? Bunları yazıp konuşacak derecede alçalanların utanmasını beklemek, elbette abestir!

Her çağın iktidar ve güç sâhiplerine medhiye düzen, sahtekâr târihçi ve yazar – çizerlerden ibâret “ayak takımı” mutlaka çıkmıştır.

Bütün mes’ele,

bu medhiyeyi düzen sahtekârlara yüz vermeyecek kalitedeki iktidar ve güç sâhiplerinden biri olabilmektir.

Eğer devr-i iktidârınızda sizi göklere çıkaranlara aldırış edecek çapsızlıkta biriyseniz, bu da zayıf karakterli olduğunuzun… “Lider” olmadığınızın, komutan olmadığınızın belgesidir, vesselâm!

Rıza Tekin UĞURELhttps://www.dertlidolap.com
..1987 yılında kurulan Kütahya Aydınlar Ocağı Derne­ği başkanlığını uzun yıllar yürüten Uğurel, hâlen (KÜMAKSAD) Kütahya Mevlânâ Araştırma Kültür San'at Derneği'nin de başkanı olarak mûsikî, kültür ve san'at faaliyetlerini sürdürmektedir.
Benzer Yazılar
- Advertisment -

Popüler Yazılar

error: Muhtevâ korumalıdır!