Bir kimse ne vakit Hakka’a en fazla yakındır diye sorulan bir suâle Ken’an Rifâî:
-“İnsan Allah’a ancak secde ettiği zaman en fazla yakındır. Tabi secde etmek demek, başını tavuk gibi yere vurmak değildir.
Aşık her an, bir nevi secdededir. Yâni fenadan geçip bekâ bulmuş bir zindedir. Hakk’ın esmâ ve sıfatlarında kendini fâni etmiştir. İşte secde bu secdedir, ” diye cevap verdi.
Ken’an Rifâî ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık
-
“İnsan kâfirde, mü’minde, zenginde, fakirde, nar ve nurda aynı tecellîyi gördüğü vakit ancak o zaman, hakikaten lâ ilâhe illâllah demiş olur.” Ken’an Rifâî ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık
Esâsında aşk, âşık ve mâşuk diye ayrılıklar yoktur, bunlar tek bir şeyi ifâde eder. Mâşuk, âşıkın aynası, aşk ise her ikisinin mecmûudur. Ken’an Rifâî ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık
İnsanları, insanlara iştirak ederek, hatalarında ve sevaplarında onlarla bir olarak seveceksin. Doğumları ile çoğalıp ölümleri ile eksilecek kadar onlardan olacaksın. Senin bir insan olarak vazifen, insanların yüzünü müşterek, samimi bir gayeye bir ideale çevirmektir ve bunun birçok yolları vardır. Ken’an Rifâî ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık
Vâsıtalı olsun, vâsıtasız olsun her yerde tecellî eden Allah’tır. Bunu sen anlamamakla böyle olmaması îcap etmez. Yapan, tertip ve tanzim eden hep odur. Ken’an Rifâî ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık