30 EYLÜL
Hz. Pir Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî’yi, dünyâyı teşriflerinin 817’nci yıldömünde hürmet ve minnetle yâd ediyoruz. Himmetleri hâzı olsun inşaallah.
(Beyhûde yere çalışıp çabalamak, uyumaktan iyidir.)
“Bir fırka cennetliktir, bir fırka cehennemlik”. Bu iki fırkanın hangisindensin, bilmezsin ki! Ne olduğunu görünceye kadar çalış, çabala!
(…Çalıştığın halde bir şey elde edememek korkusu da var. Var ama bu korku tembellikte daha fazla.
Çalışırsam, belki kazanırım, bunda ümîdim daha çok. Tembellikte daha fazla zarar var.)
“…İnsanın elde ettiği şey, zararsa çalışmamasından ileri gelmiştir, kâr iseçalışıp çabalamasından.”(Neye çalıştın da zararını, faydasını görmedin? Ne ektin de devşirme vakti onu biçmedin?)
–Hz.Mevlâna–
—————————————————————————————————
23 EYLÜL
(… Kul yâ ibâdiyellezîne esrefû… âyetini bunlar hiç okumuyorlar mı? Bir kimseye bir şeyi sevdirmek için o şeyin korkulu olduğunu mu söylemek lâzımdır? Yoksa güzelliklerini tanıtmak mı îcap eder? Birçok uydurma ve yakıştırma hikâye ve hükümleri İslâmiyet’e yüklemeğe uğraşıyorlar ve bu suretle herkesi dehşete salıp korkutuyorlar.)
–Hz. Ken’an Rifâî–
————————————————————————————————–
16 EYLÜL
— İnsan işitmiş olduğu bir hakîkat sözünü tutmak istiyor. Fakat olamıyor.— “Her gün ileriye doğru bir adım atsan kârdır. Geriye adım atma da, terakkî yolunda velev bir adım at, o da iyi…”
–Hz.Ken’an Rifâî–
—————————————————————————————————–
13 EYLÜL
(… Yâ Rabbî! Ahadiyyetin dergâhından ricâ ve temennâmız budur ki: Celâl ve Cemâl parmaklarının arasında olan avare kalbimize, mârifetin esrârını ve muhabbetin envârını hidâyet et ve bizi “enâniyet” cihetine meyil ile Üns ü Vahdet lezzetlerinden mehcûr eyleme, mahrum bırakma. Ve bize Zât’ın tecellisinden bir “cezbe-i tâm” ve “rahmet-i hazz” ver ki taayünât ayağımızda olan taallûkat zincirleri, , aşkının satvetiyle bensiz ve şevkın silsilesiyle mehcûr olan kalbimizi bensiz ve bizsiz vahdetin “harîmine” çek ve lûtf u kereminden bize vuslatını ihsân et…)
–Hz. Ken’an Rifâî–
————————————————————————————————-
9 EYLÜL
–“Şüphesiz kötülükleri, şerri de veren Allah’tır. Hayır da şer de Allah’tandır. (1) Yalnız, Allah şerre râzı değildir. Fakat sen bunu ister de: Bana şer ver! Dersen, o da verir.
Allah’ın emirlerine muhâlif davranman, karşı gelmek de: Bana şer ver, demektir. İyilik Allah’tan; şer ise insanın kendi nefsindendir. Fakat netîce îtibâriyle hepsi Allah’tandır. De yâ Habîbim her şey Allah’tandır.” (2) –Sohbetler, S.523-5
- Hayrihî ve şerrihî min Allâhi teâlâ -Hadîs-i Şerîf
- Nîsâ Sûresi, 78.âyet: “Kul küllün min indallah.”
- –Hz. Ken’an Rifâî–
————————————————————————————————–
6 EYLÜL
(…Hak yoluna girenle ona yol gösteren arasında hiçbir yabancı duygu, düşünce olmayacaktır. Mürit, mürşidinin karşısında hattâ bütün bildiklerinden sıyrılacak; onun irfânında ve onun irâdesinde fânî olmayı dileyecek; bunu bilecektir…)
–Hz. Ken’an Rifâî–
—————————————————————————————————
2 EYLÜL
(…insan her şeyde olduğu gibi bu mes’elede de dâima her şeyin kıymetin iölçerek hareket edecek olursa, gâfil olmamış olur.
Hakîki kıymet, mutlak olan ve devam eden şeyde yâni gerek burada gerek sonradan başlayacak hayatta sâhibiyle berâber kalandadır.
…Kıymet takdîrinden âciz olarak, çakıl taşlarını pırlanta zannıyle toplayan kimseler çocuk meşrebinde olan zavallılardır. Bu çocuk meşrebinde olan gâfiller, sonradan aldandıklarını görerek pişman olurlarsa da iş işten geçmiş bulunur. Onun için dayanacaksan Allah’a dayan. Seveceksen onu sev. Hazret-i Rifâî Efendimiz, gurur ehline hitapla: Nedir bu gururun senin? Evvelin bir katre meni, âhirin bir leş! Buyurur.)
–Hz. Ken’an Rifâî–
——————————————————————————————————